Bölüm 158 Bana Gel
Jacob'ın çalışma odasına giderken kalbim davul gibi çarpıyordu. Tıpkı okulda başım derde girdiğinde öğretmen odasına çağrıldığım günler gibiydi. Yürüyüş hiç bitmeyecek gibiydi.
Thomas ise başından sonuna kadar sakinliğini korudu. İfadesi okunaksızdı ve hiçbir şey ele vermiyordu.
Uşak masaya biraz çay ve atıştırmalık bıraktıktan sonra sessizce çıkıp kapıyı arkasından kapattı.