Bölüm 611
Cam'in tişörtünü çıkarıp Oliver'ın arkasına geçiyorum. Yaşından büyük ve muhteşem olmaktan bahsetmişken. O her zaman uzun boylu, esmer ve yakışıklıydı ama yaptığı her küçük hareketle dalgalanan ve esneyen ekstra keskin kasların eklenmesi, ona bakarken bile neredeyse ağzımın suyu akmasına neden oluyor. Omzunun üzerinden bakıyor ve bana o yarım gülümsemeyle gülümsüyor, nefesimi kesiyor. Yaptığı şeyi bırakmıyor ya da bir şey söylemiyor, sadece duş başlığının yanında benim için ısıtan su akışına girdiğimde göz ucuyla beni izliyor. Bu dayanamayacağım bir hal almadan hemen duş alıyorum.
İkimiz de dışarı çıkıp kurulandık, havlumun yanına başka bir tişört koymuştum. Bu sefer Cam'in tişörtü ve gülümsemek zorundayım. Oliver banyodan çıktıktan sonra yatağa hazırlanmayı bitiriyorum. Üçünün de sürekli etrafımda olması bazen bunaltıcı oluyor ama gençliğimin çoğunu yalnız geçirdikten sonra başka türlü olmasını isteyeceğimi de sanmıyorum. Her zaman bu kaosu seçerdim. "Orada bir hak mı iddia ediyorsun kardeşim?" diye soruyor Dakota, ben doğruca yatağa yürürken ve gülerken.
"Sadece uygun olduğunu düşündüm, hepsi bu. Yarın bütün gün seninle olacak. Ona hangi üçüzün üstün olduğunu hatırlatmak istedim." Kollarını başının arkasına koyup kendini beğenmiş bir şekilde arkasına yaslandı.