Bölüm 449
Lütuf
Ekrandaki kelimeler retinamı yakıyordu, her harf zaten yıpranmış sinirlerime yeni bir hayal kırıklığı izi ekliyordu.
Bu, işlerin daha da karmaşık hale gelmesi anlamına mı geliyordu? Sözcükler neredeyse soğuk, kişisel olmayan, sanki sekreterine bir mesaj bırakıyormuş gibi hissettiriyordu. En kötüsü, belirsizdi. Başka bir açıklama yok, özür yok, geri dönebileceği bir zaman yok