Bölüm 421
Lütuf
Charles telefonu kapattığında koltuğumda kemiklerim eridi. Göğsüm o kadar sıkışmıştı ki nefes alamıyordum. Araba yolculuğunun geri kalanında sessiz kaldım, Eason'ın bana ve Charles'ın sözlerine verdiği heyecanı atlattım. Araba dururken pencereden dışarı baktım. Göz alabildiğine uzanan engebeli tarlalar, öğleden sonra güneşi altında altın rengindeydi. Şoför motoru durdurduğunda araba sessizleşti. Her zamanki gibi enerjik dört yaşındaki kızım Cecil, araba koltuğunda zıplıyor, heyecandan neredeyse titriyordu. Henüz bir yaşında bile olmayan Richard bile taşıyıcısında canlanmış, açık gökyüzüne doğru mırıldanıyordu.
"Vay canına!" diye bağırdı Cecil. "Buraya mı taşınıyoruz?"