Bölüm 100
(Leah'ın bakış açısı)
Alexander ve ben yirmi soruluk oyunumuza belirsiz bir "ara" verdik. İkimizin de hâlâ çok sayıda sorusu vardı ve hâlâ konuşacak çok şeyimiz vardı, ama nedense artık hiçbir şey o kadar önemli görünmüyordu.
Ateşin başında 45 dakika daha oturduk, birlikte geçirdiğimiz sınırlı zamanın tadını çıkardık. Birkaç kez, ona geleceğimiz hakkındaki fikrimi değiştirdiğimi söylemek istedim, ama bunu yapamayacağımı biliyordum. En azından şimdilik. Onu bırakmak ne kadar acı verse de, kendimi tekrar bırakmanın daha çok acı vereceğini biliyordum.